Ben seni sevdiğimde 
 İstanbul’a gün doğmamıştı
 Balıkçılar ağ atmamış
 Şairler henüz yatmamıştı
Neler yaşadık önce
 Ben seni ne çok sevdim
 Bir İstanbul Ekspresinden 
 Halliceydi kalbim
Ve bir yemini körelttim şimdi
 Yerine bir umudu biledim
 Ve bir İstanbul Ekspresinden
  Halliceydi kalbim
Üstelik bilmiyordum Beşiktaş’tan 
 Beyoğlu’na kaç saatte inilir
 Aşk nerdedir bu şehirde
 Hangi sokakta gezinir
Dedim ya ben seni sevdiğimde 
 İstanbul’a gün doğmamıştı
 Gün doğmadan neler doğar
 Bunu gönlüm de ummamıştı
Uçakları hiç sevmem
 Trenden de vazgeçtim
 İzmir’den İstanbul’a
 Tam bir saatte geçtim
Yiğit Güralp
 
 Koray ve Mert’in arabayla çarparak kaçtıkları Efe’nin babası Salih’in kaza haberiyle herkes hastaneye toplanmış, Aslı ve Deniz aralarında tüm olanlara rağmen can dostları Efe’yi bu acı gününde yalnız bırakmamışlardır.  Gelen intihar haberiyle Mine ve anneannesi Ayşe’nin tüm planları alt üst olmuş, Koray Mert’e kanarak peşinden Almanya yolunu tutmuşken, Aslı ve Deniz’in İstanbul’a gitme motivasyonları ve umutsuzlukları, Efe’nin canından çok sevdiği iki arkadaşını bu konuda yüreklendirmesiyle farklı bir anlam kazanır. 
 
 İşte bütün bu soru işaretleriyle koskoca bir yaz geçmiş, sonbahar gelmiştir. İstanbul’a kimlerin gideceği, kimin nerde kalıp kimin hangi okulda okuyacağı belli olmuş, yolculuk için tatlı bir telaş başlamıştır. Bu telaşa bir tek kişi dahil değildir. Ve 35 plakalı İzmir’den 34 plakalı İstanbul’a gidemeyecek olan o kişi acaba kim olacaktır? 
 
 
 Ben seni sevdiğimde 
 İstanbul’a gün doğmamıştı
 Balıkçılar ağ atmamış
 Şairler henüz yatmamıştı
Neler yaşadık önce
 Ben seni ne çok sevdim
 Bir İstanbul Ekspresinden 
 Halliceydi kalbim
Ve bir yemini körelttim şimdi
 Yerine bir umudu biledim
 Ve bir İstanbul Ekspresinden
  Halliceydi kalbim
Üstelik bilmiyordum Beşiktaş’tan 
 Beyoğlu’na kaç saatte inilir
 Aşk nerdedir bu şehirde
 Hangi sokakta gezinir
Dedim ya ben seni sevdiğimde 
 İstanbul’a gün doğmamıştı
 Gün doğmadan neler doğar
 Bunu gönlüm de ummamıştı
Uçakları hiç sevmem
 Trenden de vazgeçtim
 İzmir’den İstanbul’a
 Tam bir saatte geçtim
Yiğit Güralp
 
 Koray ve Mert’in arabayla çarparak kaçtıkları Efe’nin babası Salih’in kaza haberiyle herkes hastaneye toplanmış, Aslı ve Deniz aralarında tüm olanlara rağmen can dostları Efe’yi bu acı gününde yalnız bırakmamışlardır.  Gelen intihar haberiyle Mine ve anneannesi Ayşe’nin tüm planları alt üst olmuş, Koray Mert’e kanarak peşinden Almanya yolunu tutmuşken, Aslı ve Deniz’in İstanbul’a gitme motivasyonları ve umutsuzlukları, Efe’nin canından çok sevdiği iki arkadaşını bu konuda yüreklendirmesiyle farklı bir anlam kazanır. 
 
 İşte bütün bu soru işaretleriyle koskoca bir yaz geçmiş, sonbahar gelmiştir. İstanbul’a kimlerin gideceği, kimin nerde kalıp kimin hangi okulda okuyacağı belli olmuş, yolculuk için tatlı bir telaş başlamıştır. Bu telaşa bir tek kişi dahil değildir. Ve 35 plakalı İzmir’den 34 plakalı İstanbul’a gidemeyecek olan o kişi acaba kim olacaktır?