Murat, sert görünümlü ama her şeyi alaya vuran, dağınık, özgüven sahibi ve karizmatik bir polis komiseridir. Ortağı Nazlı ise titiz, soylu bir aileden gelen, mütevazı bir polis komiseridir. İkisi siyah-beyaz kadar zıt kişiliklere sahiptir ve birlikte çalışmak zorunda olmaları ikisi için de kabustur.

Murat’a göre bu imkansızdır. Nazlı gibi ukala, yeni yetme okul çocuğu ona sadece ayak bağı olacaktır.

Nazlı için de durum pek farklı değildir. Bu kaba saba, karşısındakiyle nasıl konuşacağını bile bilmeyen, ayrımcı adamla çalışması mümkün değildir.

Murat, Nazlı’ya her baktığında için için gülmektedir. Onun İstanbul’un bu en civcivli bölgesinde birkaç günden fazla dayanamayacağını düşünmektedir. Tek yapması gereken sabretmektir. Nasıl olsa Nazlı kısa süre sonra ağlayarak bir masa başı görevine geçmek isteyecektir.

Bu iki polisin uzlaşabildikleri tek nokta vardır. Her cinayeti çözmek, katilleri yakalamak ve dosyayı kapatmak. Bunun için de bir şekilde beraber çalışmayı öğrenmek zorundadırlar.